Selahattin Esim

Selahattin Esim

Geçmişten Geleceğe Mobil Teknoloji ve Tabletler

| 0 comments

1995 yılında ilk Ericsson 388 telefonu aldığımızda 170 gram ağırlığında olduğunu ve en çok 1,5 saat konuşma süresine dayanabilen pili olduğunu, 3×12 karakterden oluşan mono LCD ekranı olduğunu, en çok 100 telefona kadar hafızası olduğunu hatırlayan varmıdır acaba. Türkiye’ye 1994 yılında ilk  satışa sunulan yarım kilo ağırlığındaki Ericsson GH197 mobil telefon modelini özellikle çok ağır olduğu için almamış bir sonraki modeli sabırla beklemiştim.


Daha sonraki yıllardan günümüze kadar neredeyse iki yılda bir telefon değiştirdiğimi düşünürseniz teknolojinin ortalama ömrünü hesaplamanız hiç zor olmasa gerek. Bu zaman aralığına geri baktığımda beni cezbeden özellikleri  şöyle sıralayabilirim:

  1. Daha büyük ekran –Nokia’ya geçiş
  2. Menülerin kullanım kolaylığı-Nokia’ya geçişe sebep oldu
  3. Pil ömrü ,ufaklık ve 2. Hat için taşıma kolaylığı – Nokia 6520
  4. Renkli ekran, polifonik zil sesleri-Nokia
  5. Smart Phone ve Windows uygulamaları -QtekS200 ve İ-mate Jasjar
  6. E-mail hizmeti, mesajlaşma  ve kullanım kolaylığı-Blackberry

Şimdi ise geldiğim aşamada piyasaya sürülen tabletlerden hangisini alsam diye düşünmeye ve araştırmaya başlayınca seçimin kolay olmadığını görüyorum. Son teknoloji olan tabletleri karşılaştırırken muhakkak birisinde olup diğerinde de keşke olsa dediğiniz birçok özellikle karşılaşıyorsunuz. Sanki bu cihazları üreten mühendisler bilerek birşeyleri eksik yapıyorlar. Burada ucuz tabletler üreten firmalar dahi USB portu,HDMI portu gibi özellikleri standard olarak müşteriye sunarken en çok satış yapan bu alandaki lider  firmalar bu konuda eksikliklerini sürdürmeye inatla devam ediyorlar. Herhalde onların düşündüğü şey tabletlerin bir netbook veya notebook gibi fazla bağlantıya ihtiyaç duymayacağı ve pil kapasitesinin bu portların kullanımı ile hızla düşmesi olmalı. Mobil teknolojilerde en büyük sorunlardan birisi halen pil kapasitesi ve kullanılan pil teknolojisini destekleyecek güneş veya ışık enerjisinin kullanılmaması açıkçası anlaşılabilir bir durum değil. Birçok hesap makinesinde mevcut olan Solar Panel teknolojisinin biraz daha güçlü olan versiyonu bence kolaylıkla tabletlerde kullanılabilir. Şu anda 1W enerji üreten Solar Panellerin  3 $ olduğundan yola çıkarsak maliyeti düşük bir teknoloji olduğunu anlayabiliriz. Yakın zamanda bu teknolojiyi kullanan tabletler aşağıdaki linktende görülebileceği gibi gündemde olacaktır.

http://www.energymatters.com.au/index.php?main_page=news_article&article_id=1975

Son kullanıcıları  tablet alımlarında seçime götüren ana özellikler herhalde şunlardır diye düşünüyorum:

  • Kamera Görüntü kalitesi (halen mükemmel değil)
  • Pil dayanma süresi
  • LED ekran özelliği ve çözünürlük
  • internet erişim hızı
  • işletim sistemi
  • internet üzerinden canlı görüşme olanağı
  • USB,HDMI gibi portların olması
  • yüklenebilecek uyumlu yazılımlara ve oyunlara erişim
  • çift çekirdek işlemci ve hızı

Tam bir tablet üzerinde yoğunlaşıp karar vermek üzereyken internet erişim hızı ve mesela en çok kullanılan Skype uygulamasının tam olarak kullanılamaması üzerine vazgeçiyorsunuz. Ekran çözünürlüğüne tavlanmışken HD videoları oynatma hızı ve performansı sizi alımı yapmakta frenliyor.

Aslında bu cihazlardan herşeyi beklemek bence yanlış. Telefonun yeri başka, tabletin yeri başka, netbook veya notebook un yeri başka. Bu cihazlardan her birine sahip olup gerektiği yerde onu kullanmak en akıllı çözüm gibi geliyor. Mesela Blackberry bağımlılık yapan ücretsiz mesajlaşma sistemi ,elektronik postalara hızlı erişim yüzünden hemen hemen rakipsiz iken artık Apple bu konuda bu konumu oldukça zorlayan yeni yazılımlar ile yeni müşteriler kazanmaya devam edecek gibi duruyor.

Microsoft her zaman olduğu gibi hatalarını çabuk görüp hemen tabletlere uygun versiyon olan Windows 8 üzerinde çalışmaya başladı. Aslında smart phone uygulamalarındaki ilk işletim sistemi olma şansını hiçte iyi kullanamayan Windows Mobile çok çabuk piyasadan silindi. Kullandığım i-mate Jasjar bu işletim sistemine sahip kullanımı çok zor bir cihazdı. Apple multitouch özellikli dokunmatik ekran ile tüm bu cihazları piyasadan nerede ise sildi süpürdü. Microsoft Atom işlemciler için yapamadığını tabletlerde lider olan ARM işlemcileri için yaparak bu piyasada söz sahibi olmaya çalışacak fakat bu çok geç kalınmış bir adım gibi gözüküyor. Bu konuda Microsoft’un yapmak istediklerini aşağıdaki linkten öğrenebilirsiniz.

http://www.windows8.gen.tr/nokia-tablet-windows-8-isletim-sistemi-kullanacak.htm

Tabletlerin Mercedes’i diye tanımlayabileceğimiz Apple iPad2 şu anda tablet piyasasının %61,3 ini elinde tutarak liderliğini sürdürüyor. Google tarafından üretilen Android %30 bir payla lideri sıkı bir şekilde köşeye sıkıştırıyor. Android’in bu hızlı sıçramayı %2,9 oranında pazar payına sahipken yapması bunun en büyük ispatı.

Pazar araştırmacılarına göre bu sene 65,2 milyon adet satması beklenen tabletlerin en az 40 milyon adedi  iPad olacak. Apple firması yeni piyasaya sürülmesi beklenen ve sızıntıları ortaya çıkan Android Ice Cream Sandwich versiyonu ile rekabet etmek zorunda kalacak. Google Android yüklü tabletlerin 2011 yılı sonuna kadar 20 milyon satması ve 2012 yılında ise bunu iki katına çıkarması piyasa analizcilerinin beklentisi durumundaydı.

Apple firmasının ürettiği tabletlerin ön plana çıkmasında en önemli etkenler şunlar:

  • Kendi yazılımına uygun işlemciyi üretmek için bir üretici firmayı satın alması ve çift çekirdekli  A5 işlemcisini kendine uygun teknik özelliklerle donatıp üretmesi
  • Kullanıcı kolaylığı ve grafiksel özelliklerdeki tartışılmaz öncülüğü
  • İnternete bağlanma hızı
  • HD Videoları oynatma hızı
  • Ekran çözünürlüğü ve kalitesi
  • Dokunmatik teknolojideki liderliği
  • Pil kapasitesini çok akıllı kullanması
  • Cihazı açtığınızda devreye girme hızının inanılmaz kısa olması
  • En popüler oyunların ve yazılımların Apple için geliştirilmiş olması,yazılım geliştiricileri cezbetmesi

Bu alanda Apple’ın rakipleri Nvidia tarafından üretilen çift çekirdekli Tegra2,Samsung,Texas Instruments ve  Qualcomm değişik seçenekler sunuyorlar. Bu şirketlerin ürettikleri işlemcilerin birçoğu ARM tarafından üretilen çekirdekleri kullanıyor fakat Apple’ın kullandığı yukarıda belirttiğim özellikleri yakalamaları için biraz daha çalışmaları lazım. Özellikle donanım konusunda mucizeler ortaya koyan uzakdoğu teknoloji firmalarının kullanım kolaylığı konusunda çok iyi olmadığını orada çalışmış birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim.

Tabletlerde en çok kullanılan ARM işlemcisi nedir, arkasındaki firma INTEL,Motorola,AMD firmalarının sahip olmadığı veya göremediği neyi görerek bugünlere geldi diye muhakkak kafanıza takılan bir soru olmuştur. INTEL gibi bir firma Atom işlemciler ile rahatlıkla yapabileceği bir platformun gelişimini nasıl göremeyip o bölüme yaptığı yatırımları durdurarak stratejik bir hata yaptı insanın aklı almıyor.

Bu soruya cevap bulmak için biraz geriye gitmemiz gerekiyor. 80 li yıllarda bilgisayar üreten Acorn firması IBM’in 1981 yılında IBM PC’yi piyasaya sürmesi ile birlikte daha ucuz ve grafik ara yüzü destekleyen chip üretmeye karar verince Steve Furber ve Sophie Wilson adlı mühendisleri bu proje ile ilgili olarak görevlendirdi. O yıllarda Berkeley Üniversitesindeki öğrenciler tarafından geliştirilen RISC projesinden esinlenen bu mühendisler 1983 yılında başladıkları projeyi 1985 yılında bitirerek ilk Acorn Risc Machine (ARM) teknolojisine sahip işlemciyi piyasaya sürdüler. İntelin 286 işlemcisi karşısında daha az enerji kullanan bu işlemci 30.000 transistörden oluşurken İntel 286 işlemci için 275.000 transistör kullanıyordu.

Apple firması geliştirmek istediği Newton adını verdiği ilk mobil bilgisayar için ARM ile çalışmaya karar verirken en önemli konu mobil bilgisayarda bu işlemcinin kullandığı enerjinin çok daha az olmasıydı. 1990 yılında Acorn bilgisayar üretmekten vazgeçip şimdi birçok mobil cihazda kullanılan işlemcileri üreten Advanced RISC Machines LTD şirketini kurdu. O yıllarda üretilen ve 20 Mhz hızında çalışan ARM610 işlemcisi Apple tarafından iPAD in öncüsü Newton Mobil bilgisayarında kullanıldığında 35.000 transistöre ve 32 bit adresleme teknolojisine sahipti.

ipad tabletin 80 li yıllardaki öncüsü Apple Newton

Günümüzden ileriye doğru bir projeksiyon yapacak olursak ARM firmasının sunucularda kullanılacak ucuz işlemciler  üretmeye doğru giden bir strateji güttüğünü aşağıdaki grafikten anlayabiliriz. Apple firmasının ipad2 de kullandığı A5 işlemcisi çift çekirdek olup Dual Cortex A9 işlemcisine sahiptir.

 


 

Bireysel kullanıcılar tabletlerde tasarıma önem verirken şirketlerin işletim sistemine bakarak seçim yaptıkları söyleniyor. Burada kurumsal kullanımda en önemli amaç herhangi sabit bir ofise bağlı kalmadan çalışanların  işlerini uzaktan bağlantı ile görebilmeleri oluyor. Genellikle en büyük sorun e-mail veya uygulamalara erişim alanında yaşanıyor. Bu işlemleri yaparken en büyük engel ise internet gezgini uyumluluğu konusunda yaşanan sorunlar.

Şu anda mobil cihazlarda en çok kullanılan beş işletim sistemi fonksiyonları, kullanıcı kolaylığı ve cihazın sorunsuz çalışması konusunda öne geçerek Pazar paylarını büyütmeye çalışıyorlar.

En çok Pazar payına sahip olan işletim sistemleri

  • Windows Phone, Microsoft tarafından geliştirildi
  • iOS,  Apple tarafından geliştirildi ve  iPhone , iPad cihazlarında kullanılıyor
  • Android, Google tarafında geliştirildi ve piyasadaki birçok teelfon ve tabletlerde kullanılıyor
  • BlackBerry,  RIM tarafından geliştiridi ve sadece BlackBerry cihazlarında kullanılıyor
  • Symbian OS, Cihaz üreten bir konsorsiyum tarafından geliştirildi ve şu anda sadece Nokia  cihazlarda kullanılıyor

 

Bu işletim sistemlerinin her gün yeni katılan özelliklerle son kullanıcılara cazip imkanları çok daha düşük lisanslama modelleri ile sunmaları başarılarında büyük etken olacaktır.

Bir Cevap Yazın

Required fields are marked *.