e-devlet’e göre 3. Katta oto yıkama istasyonu

Ülkemizde Bilim ve Teknoloji Bakanlığı kurulması gerektiğini uzun süredir savunanlardan birisi olarak Bilişim Müsteşarlığı ile Türkiye’deki bilişim sorunlarının çözülemeyeceğini her ortamda belirtmiştim.
Yeni açıklanan kabinede Bilim ve Teknoloji Bakanlığının olacağı Sayın Başbakan tarafından açıklandıktan sonra birçok yerde hemen bu Bakanlığın görevleri tanımlanmaya başladı.

Geçen gün işyerimizin olduğu semtin Kadıköy İlçesinden Ataşehir ilçesine aktarılmasından dolayı yapmamız gereken adres değişikliği için belediyeye başvuru yapıp yeni adresimizi öğrenmek istediğimizde karşılaştığımız akıl almaz şeylerden birkaçını sıralamak istiyorum:

1. Sizin olduğunuz 3. Katta oto yıkama istasyonu gözüküyor ( herhalde arabaları artık asansörle 3. Kata çıkarıp yıkayan istasyonlar var biz bunu bilmiyoruz , bunu gayet ciddi bir şekilde sorgulayan memur bunun için şefimden teyit almam gerekir deyip kayboldu)
2. Adres değişikliğinde muhakkak bazı vergiler çıkar diye düşünüyorduk ve çok geçmeden yanılmadık önümüze 2009 yılından itibaren çevre ve temizlik vergisini koydular.
3. Belediyeden adres değişikliği yapıp , vergimizi ödedikten sonra gittiğimiz imar dairesinde ise No:8A Kat :3 olması gereken adres No:8 Özelişyeri :3 olarak tuhaf bir şekilde kayıtlarda çıkarılıp resmi yazı ile bize verilince şaşkına döndük. Daha önce aynı adresteki işyerine verilen No:8A ve Kat:3 bu sefer kim tarafından değiştirildiği bilinmeyen bir sebeple No:8 ve özelişyeri:3 e dönüşmüştü. Müdür altında çalışan elemana bunun nasıl olduğunu soruyor ve cevap alamıyordu.
4. Adres değişikliği için gittiğimiz İTO Kadıköy Bölge Müdürlüğünün verdiği cevapta yine ilginçti:
Adres değişikliği için Eminönüne gitmeniz gerekli bu işlemi biz buradan yapamıyoruz.

Şimdi bunları sıraladıktan sonra ülkede bir Bilim ve Teknoloji Bakanlığı olmuş olsaydı ve e-devlet projeleri Bürokratlar tarafından değilde bu işi bilen uzmanlarca yönetilseydi sistem nasıl çalışırdı onu anlatmaya çalışayım.

1. Adres değişikliği olduğunda şirkete posta veya e-mail yoluyla bildirim yapılırdı.
2. Şirket internet üzerinden hangi vergileri ödemesi gerektiği hakkında bilgilendirilir ve bu vergileri zamanında ödemesi sağlanırdı. Belediye’de vergi kaybına uğramazdı.
3. Adres değişikliğ merkezi bir veri tabanında tutulur ve o adreste oturan kişiye internet üzerinden bu adres onaylatılır ve eğer yanlış ise düzelttirilebilirdi.
4. Son aşamada İTO’nun Eminönündeki dairesine adres değişikliği ve faaliyet belgesi gibi sürekli lazım olan belgeler digital imza ile yazdırılıp İTO Bölge Müdürlüğüne gidilmesine gerek kalmazdı.

Bilişim projelerinde en büyük kayıp ve sorun verilerin her Bakanlık bünyesinde mükerrer oluşturulmasında ve devletimizin halen Bulut teknolojisine inanmaması ve güvenmemesinde yatıyor. Bakanlık bünyesinde tutulan verilere birçok yetki verilen eleman ulaşabilmekte iken verilerin mahremiyetinden bahsetmek biraz komik olmuyormu??. Neden milyar dolarlık şirketler en mahrem bilgilerini dışkaynaklı veri barındırma merkezlerinde tutuyor acaba, kimse bunu sorguluyormu?

Eğer bu ülkede çok önceleri Bilim ve Teknoloji Bakanlığı kurulmuş olsaydı özel sektör bürokrasinin düşmanı olmaktan çıkar, her türlü devlet projesi özel sektöre verilir ve tüm işlerde on kat daha hızlı yürürdü buna emin olabilirsiniz.

Bu gibi hatalar gelişmiş ülkelerde bile yapılıyor ve yapılmaya devam ediliyor. Birçok devlet kurumu kendi kafasına göre herhangi bir koordinasyon merkezine bağlı kalmadan aynı işi yapan mükkerer projeler üretip inanılmaz bir israfa yol açıyor. Biz şirket olarak 2 günlük uğraşı sonunda doğru adres kaydına hemde İstanbul’un göbeğinde bir belediyede ulaşamadık varın gerisini siz düşünün….